Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

17 Şubat 2012 Cuma

Yalnız Adam!

Yalnızca insanların boş zamanlarında aklına gelen bir insan olmanın ne demek olduğunu bilemezsiniz siz çoklu ortam sohbetlerinizde.Hani canınız sıkılırda telefonu elinize alırsınız, başlarsınız baştan aşağı doğru gezmeye.Sonra bir isim çarpar gözünüze.Aa ! dersiniz.Ardından hemen bir mesaj:"Sen yaşıyor muydun ya?" Gelen cevap muhtemelen bir heyecanla atılmıştır. " Evet, yaşıyorum.Sen nerdesin, neler yapıyorsun? " Bu mesaj çağrılmayı bekleyen bir yalnızın mesajıdır.Mesajı atan kişi de büyük ihtimal ortama yeni dahil olan arkadaşın muhabbetine kendini kaptırmış, yalnızı unutmuştur.Boş insan gibidir, boş zamanlarda akla gelen insan.Kalabalık içinde yalnızlığı yaşayandır.Birçok arkadaşı vardır, ama hiç dostu yoktur.Muhteşem bir eksiklik giderici, dert dinleyici fakat dertsiz(!) bir insandır.Çoğu kişi farkına varmasa da, yalnız da olsa o da insandır...

Vicdan

Vicdan insanı her zaman doğruya yöneltmez.Sadece doğruya yönelmesi için onu uyarır.Vicdan iç huzuru veya iç sıkınısı vererek kişiyi uyarır.Yaptığı hatalardan en az zararla dönmesi için onu dürter.Vicdan bir kavram değil, kişinin yeteniğidir.Metafizik anlayışa göre vicdan doğuştan var olmuştur.Diyalektik anlayış ise vicdanın içinde bulunduğu toplumsal koşullarla belirlendiğini ileri sürer.Vicdan insanı kısa süreli mutsuzluğa itebilir.Yaptığı davranışlar yüzünden kendisiyle bir iç hesaplaşmaya girebilir.Ama sonunda bu mutsuzluğundan haz alır.Herkeste vicdan duygusu, yeteneği farklı işler.İyinin ve iyiliğin doğru olduğuna inandırır.Kimi insanın vicdanı bir hayvanın canını acıtsa bile rahat bırakmazken, kimi insanında insanların canına kast etmesine kadar uyarı durumuna geçmez.Vicdan kişiyi her yerde, her zaman, izleyen, kişinin niyetine göre yargıda bulunan bir hakimdir.Yaptıklarını kendi niyetine göre yargılar.İnsana hata ve doğruyu bildiren bir iç sestir.İnsanı hayvanlardan ayıran şeylerden biriside vicdandır.İnsan vicdanına göre hareket eder, onun uyarılarıyla kendisine bir yön verir.Hayvan ise tamamen iç güdüsel hareketer eder.Açsa vicdanını sızlatmadan başka bir hayvanı yiyebilir.Vicdan ahlakın en temel öğesidir.Vicdandır ki insanı en olmadık yerlerde, en olmadık zamanlarda yakalar.Bazen bir yemeği yerken, bazen tam uykuya dalmak üzereyken.Geçmişte yaptıklarınız gelir aklınıza.Niye yaptım, yapmamalıydım dedikleriniz.Ya da yapacağınız esnada sizi uyarır vicdan, sizi en iyi olana, en doğru olana yöneltir.İnsanı insan yapan özelliklerinin başında gelir.Vicdan insanın içinde hiç susmayan bir köpektir.İnsanın insani duygularının körelmesini engeller.Onları devamlı uyanık tutar.Bazen vicdan insanı korkak yapabilir.William Shakespeare  Hamlet adlı eserinde "vicdan hepimizi korkak yapıyor." diyerek bu konuyu göz önüne getirmiştir.Vicdana sahip olan insan kötüyü yaparken, yapmaya yeltenirken korkar.Çünkü vicdanının onu rahat bırakmayacağının bilincindedir.Vicdana sahip olan insan otomatik olarak ahlaklı bir insan haline de gelir.Ahlak insanın doğruyu, iyiyi yapmasıdır.Vicdan ise insanı bunları yapması için uyarır.Ahlaklı bir insan olmaya yöneltir.Vicdanı konuşan bir insan ne kadar susmaya alışkın olsa da kendisini dışarıya vuracak bir nokta bulur.Dışarıdaki olaylara sessiz kalırken, vicdanı onu bunlara dur demeye yöneltir.

Uykuluk

Uykusuz kalmak bir alışkanlık değildir.Bir hastalıktır.Ama fiziki bir hastalık da değildir.Zihni bir hastalıktır, uykusuzluk.Düşüncelere dalan, zihnini zorlayanların hastalığıdır.Kimi zaman bir sevince, kimi zaman bir heyecana, kimi zaman bir derde düşenlerin düşünceleriyle boğuştuğu bir hastalık.Bazende sabaha kadar bedenin uyuması ama zihnin açık kalması şeklinde de gösterir kendini.Sabahları uyandığında bundandır büyük baş ağrıları ya da her tarafının ağrıdan kırılması.Beden uyur ama zihin düşünmeye devam eder.Bu hastalıktan kurtulmanın çaresi de yoktur.Kime düşünme diyebilirsiniz ki? Bu hastalıktan ancak düşündüğüz şeylerin cevabını bulabilirseniz kurtulabilirsiniz.Bununda mümkün olması imkansıza yakın orandadır.Eğer bu hastalığa bir kez bulaştıysanız yakanızı bırakması senelerinizi alabilir.O yüzden şimdi hepinize iyi uykular!

Pes Yanlışı!

Her şeyin bir sonu olduğu gibi seninde bir sonun vardı.Bu son geldi çattı, masal bitti, kitap kapandı.Güzel bir rüyaydı, bilimsel olarak saniyeler sürse bile benim için aylar süren bir rüya..Hani şu zaman zaman boşluğa düşme hissi olmasaydı iyiydi de neyse...Oldu bitti bu da diğerleri gibi ve gelecekte olacaklar gibi.Bu sefer fazla umrumda değil bu olay.He sanılmasın ki oyuncaktan bir şeydi, ondan değil; alışmış olmamdan işte canım.Bu seferki çok da uzun sürmediği için fazla derin yaralar bırakmaz bundan eminim de yine kendimi sorgulamama vesile olur, orası kaçınılmaz.Şimdi ben bir iki gün şarkılarla kafa bulurum, dinler dinler efkarlanırım, içmeden etrafta sarhoş gibi gezerim, sonra geçer.Hiçbir şey olmamış gibi(!) gezmeye devam ederim.Dedim ya ben bilmeden bir şeyler yaptım ve bunun diyetini ödüyor olmalıyım.O yüzden bundan öykünecek değilim.Bir şeyler yaptım ki cezasını çekiyorum.Her zaman kendi kendime dediğim gibi bu sefer pes etmeli miyim olayına da girmeyeceğim, çünkü pes etmeyip, akıllanmayacağım.Dile kolay yirmi sene oldu tanıdım kendimi iyice.Zaten pes etmek sadece zayıfların işidir.Ben artık zayıf olmak istemediğim için pes etmeyeceğim, desem de inanmayın siz bana. :)

Cevapsız Çağrı

Asla içimden geçenleri tam olarak yansıtamadım.Bazen her şeyi bırakıp uzaklara gitmek istedim.Bir şeylerden uzaklaşmak.. Ama işbu ki uzaklaşacak ne kimsem vardı ne de yerim.. Giderken son kez bakacağım, dakikalarca sarılacağım, arkamı dönüp sessizce ağlayacağım, dönüp el sallamaya korkacağım kimsem olmadı.. Sanılmasın ki yalnızım ben, dostlarım var benim, annem var, babam var, kardeşim var, kardeşim kadar sevdiğim insan var. Ama olması gereken kişi yok.Bulunmamış birisi, görülmemiş, duyulmamış.Beklediğim ama gelmeyeceğini bildiğim.Belki kendimim beklediğim.Yani kendime gelmeyi bekliyorumdur.Çünkü onunda gelmeyeceğini biliyorum, hiçbir zaman kendime gelemeyeceğim ki kendine gelemeyen birisine başkası ne diye gelsin ki ? Aramaktan vazgeçmiş de değilim.Ama kimi, neyi, nerde, nasıl arayacağımı da bilmiyorum.Bir yerden başlamam gerektiğini biliyorum sadece.Eskiden beridir böyleydi bu...Bilinmezdim ben, hiçbir zaman kendime inmezdim.Birgün indim, ezdim.Kim bilir belki  ben bazen sadece bendim bazen de herkesdim...